7 Mart 2013 Perşembe

Slow Week'in ortasında 52.Gün

Bugün kitap kulübü toplantısı günü. Benim seçtiğim bir kitap okundu Şubat ayında, bu nedenle bugünün toplantısını ben yönetiyorum. Dolayısıyla da kitapla, yazarıyla ve dönemiyle ilgili arkadaşlarıma bolca bilgi verebilmek, kitabı belki biraz daha iyi kavramalarını ya da sindirmelerini sağlamak benim görevim.

Hal böyle olunca, dün akşamımı Kazancakis ve Günaha Son Çağrı üzerine araştırmalarımı derinleştirmek ve merak ettiğim bir iki noktayı açıklığa kavuşturmak için ayırdım. Eh, bu sebeple de yazımı yazamadım.

Yazımı yazmaya fırsat bulamadım ama Jillian'ı atlatmadım, bekletmedim, kuzu kuzu egzersizlerimi yaptım ve ondan sonra oturdum bilgisayarın başına araştırmalarımı yapmaya.

Egzersiz çok acayip bir şey dostlar yav! Bu yaşıma kadar mümkün olsa parmağımı kıpırdatmadan her şeyi halletsem diyen miskin bendeniz şimdi bir akşam egzersiz yapmayayım kendimi kötü hissediyorum. Vicdanen değil ama! Yani evet, vicdanen de birazcık kötü hissediyorum ama vücudum o hareketleri istiyor. Kendimi daha rahatlamış hissediyorum tüm o tepinmeler bitip esnemelere geçtiğimiz saniye. Hele duşumu da alıp kendime bir papatya çayı yaparak oturmuyor muyum her ne yapacaksam onu yapmaya? İşte o zaman dünyalar benim oluyor, kendimi kuş kadar hafif hissediyorum. Bugüne kadar yapmamış olmama yazık, diyetli ya da diyetsiz herkes mutlaka hareketlerini planlamalı ve o plana mutlaka uymalı diyorum.

Dün çok yedim. Listemizi biraz kendime göre uyarlamak zorunda kaldım. Kahvaltıyı ilk listemizin ilk seçeneğini harfiyen uygulayarak yaptım, sonrasında ise bir toplantı nedeniyle sabah ara öğünümü aksattığım için meyvemi yiyemedim. Midem tersine dönünce ve yemeğe de daha 1 saat vakit olunca ağzıma 1-2 parça ceviz atıverdim. Öğle yemeğimizde rosto köfte ve patates püresi vardı, listede olmasına rağmen pürede yağ olduğu gerçeğinden yola çıkarak sadece iki parça köfte aldım (tahminimce 4 köfte eder bu) ve yanına salata doldurdum. Salata büfesindeki zeytinyağlı biber dolmaları arasındaki EN MİNİK olanı seçerek yarısını aldım (cidden tek bir lokma kadar oldu, alma sebebim de listemizde pirinç, ekmek, patates vs ölçülü olmak kaydıyla yenebilir notunu görmemdir gençler, saldırmayın sakın!). Öncesinde ise (püre / ekmek yerine) 1 kepçe mercimek çorbası içtim (bu adamların mercimek çorbası şahane oluyor ayıptır söylemesi çok çok afedersiniz!)

Her şey iyi gidiyordu ki saat 17:00 gibi midem azıttı. Sanırım rosto köfte ağır geldi ya da dolmadan oldu (halbuki yerken çok da yağlı gelmemişti... Bunu da mı yememek lazım acaba bilemedim şimdi). Midemi yatıştırmak için 1 dilim ekmek mi yoksa 10 adet fındık mı yesem diye düşünürken (bu 10 adet daha önceki listelerde geçen rakam olduğu için 10 adet valla, başka bir amacı yok) tercihimi fındıklardan yana kullandım. Sonradan aklıma neden bisküvi yemediğim gibisinden kıymık benzeri bir soru takıldı ama artık çok geçti... Mideyi kurtardım, yanma/kazınma arası o tuhaf his geçti, eve vardım ve yemeğimi yedim rahatladım.


52.gün
07:45
2 dilim tahıllı ekmek
 
bir dilim beyaz peynir
 
3 adet yeşil zeytin
 
3 adet siyah zeytin
 
1 tatlı kaşığı bal
12:00
1,5 ceviz
12:45
1/2 kase mercimek çorbası
 
marul + kırmızı lahana + turp
 
1/2 z.yağlı biber dolma
 
2 parça rosto köfte
17:00
10 adet fındık
19:00
ızgara tavuk göğsü
 
salata
 
brüksel lahanası


Biraz daha erken eve varıyor ve biraz daha erken yemek yiyebiliyor olmayı isterdim ama hafta içi İstanbul hali ve mesai saatleri belli, bu konuda daha iyisini maalesef yapamıyorum.

Bugün yeni bir gün, öğlen nohut pilav var. Hiç sevmediğim nohutu (sırf değişiklik olsun diye) dört gözle bekleyeceğimi hiç sanmazdım! Olmaz olmaz dememeli. ;)

7 yorum:

  1. Günesli bir Bahar havasi esen Hamburgdan merhaba,
    Cok uzun sürmüyecekmis bu ani isinma bende kirmizi gözlere yol acti alerji belasimidir nedir anlamadim ,nezle gibiyimde.bir alerji hapi
    Ictim .
    Iki Gündür mekik aletimle calisiyorum biraz kaslarim agrimis,olsunnnnn.gecen Leslie ile walk
    At Home yapiyordum esim gördü ve bana gülüyor yaaa,hic Boyle kilomu verilir kosacaksin kosacakkkkk demezmi.hic yoktan iyidir simdi aksam vakti Kim kosacak zaten kosamiyorum hemen tikaniyorum.
    Bende dün iki kitap aldim ucurtma avcisi ve bin muhtesem günes ikiside almanca türkcesini istedim ama bulamadim.kitaplari kütüphaneden kiraliyorum.isler bitsin okumaya devam.sule

    YanıtlaSil
  2. Bu arada afiyet olsun😋
    Bende tavuklu sebzeli bir corba yapacagim.nohutu gecen gün yaptim,ara sira yapmak lazim.ara olarakta biraz frambuaz,biraz
    Physalis(altin cicek galiba adi)ve bir Armut+10tane badem yedim.ceviz kalmamis.sevgiler sule

    YanıtlaSil
  3. şulecim merhaba! geçmiş olsun her şeyden önce. sık dişini, yaza az kaldı, köşeyi dönünce havalar ısınmış olacak! :)

    kas ağrıları hemencecik geçiyor, yeter ki ara vermeden ve bahane yaratmadan devam et. eşine laf söylemek istemem tabii ama leslie at walk (3 mile olan) bence oldukça yeterli bir egzersiz, herkesten koşmayı beklememek lazım (hahaha aslında ben koşmayı beceremediğim için diyor olabilirim bunu bak emin değilim ama dürüstüm!)

    seçtiğin kitaplar çok güzel, iyi okumalar!! (kitap yorumlamak istersen yazını göndereceğin adres belli: bizim iRo!)

    YanıtlaSil
  4. Asli sadece grup uyeleri mi kitap tanitiyo yada yorumluyo kitaplari kim seciyo ve nd kadar sure icin seciliyo bu is cok hosuma gitti tebrik ederim seni sanirim evli degilsin yada cocugun yok hickimsenin biseyi degilim kisminda okumustum ama tam hatirlayamadim bana senden super anne olurmus gibi geldi sevgiler nur-i-ay

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nuray, 10 kişilik bir grubuz biz. Sırayla her ay birimiz bir kitap seçiyoruz, hepimiz aynı kitabı okuyoruz o ay boyunca ve sonra toplantımızda da o kitabı tartışıyoruz. Tabii bu arada sadece o kitabı tartışmakla kalmamış oluyoruz, tarihten felsefeye politikadan dine bir çok konu da arada tartışılmış oluyor. Pek demokratik değiliz, yani sırası gelen kişinin seçtiği kitabı karşı çıkmadan okuyoruz sevsek de sevmesek de :))

      Evli de değilim çocuklu da değilim doğru anlamışsın fakat super bir anne olur muyum çok da emin değilim sanırım disiplinle çocuklarını boğan bir anne olurdum, yazık değil mi o sabilere :)))

      Sil
  5. Valla Aslı, diyetin 50. gününde bir lokma dolma yedin diye kimse sana laf etmez, o biraz senin hüsn-ü kuruntun bence, afiyet olsun :) Bu arada bir sonraki yazına ifaden, kiviyi ikiye böl kaşıkla ye, ben öyle yapıyorum :D

    YanıtlaSil
  6. Zeynepcim aslında bakma o işin şakası, kimsenin laf edeceğini düşünmüyorum fakat ben kendim onu yemek istemiyorum. Ben maalesef "biraz dikkat ederim nasılsa, şimdi yiyeyim" diyemiyorum (keşke diyebilsem çünkü o zaman hayat cidden çok daha rahat olurdu benim için). Ya tamamen uygulamak ya da hiç yapmamak seçenekleriyle programlanmışım ben, hayatımın her alanında öyleyim. Eh, böyle olunca da olmuyor olamıyor işte :))
    Kivi için de iyi fikir yahu ben onu niye düşünemedim hiç! Akıl akıldan üstündür, sen çok yaşa! :))

    YanıtlaSil